%51 Yerlilik Oranı
Demiryolu sektörü için araç, ürün, mühendislik, hizmet üreten sanayiciler ve akademisyenlerimizin derneği olan RAYDER, kurulduğu günden itibaren Türkiye’deki raylı sistemlerin gelişimine her anlamda katkıda bulunmak adına çalışmalarını sürdürmüş, özellikle yerli üretimin arttırılması konusunda, kümelenmeler ve ilgili kamu kurumları ile birlikte ortak çalışmalara her zaman destek olmuştur.
2017 yılında, özellikle 7.11.2017 tarihli 2017/22 numaralı genelgenin yayınlanmasından büyük memnuniyet uyulmuştur. Bu genelgede, Kamu Kurum ve Kuruluşları ile belediyeler ve belediyelere bağlı şirketlerin yapacağı tramvay, metro, şehir içi hafif raylı ve benzeri çeken/çekilen araç alımlarında en az %51 yerli malı koşulu getirilmiştir. Bu tür alımların şartnamelerinde yerli ürün kullanımı teşvik edilecek ve yerli ürün ve hizmet kullanımını kısıtlayacak mevzuat hükümlerine yer verilmeyecektir.
Genelgeler bağlayıcı olmamasına rağmen, bu konuda atılmış önemli bir adımdır. Genelgeler, kanunların yerini tutmaması nedeniyle uygulamada esneklikler yaşanacaktır, özellikle belediyeler çeşitli gerekçeler ile bu genelgede belirtilen oran ve kısıtlamaları esnetmektedirler. Ancak hükümetin yerli üretim konusundaki hassasiyeti, desteği ve kararlılığı ile özellikle kamu alımlarında bu genelgeye uyulacaktır. Bu genelgenin gerçek anlamda uygulanabilmesi için en kısa sürede kanunlaşması gerekmektedir.
Ayrıca, uzun zamandır ihalesi beklenilen ve Ocak 2018 ayında yapılması planlanan 96 adet Yüksek Hızlı Tren (250 km/h üzeri hıza sahip)alımında da, ilk 20 adedin yüklenici firma tarafından getirilmesi ile beraber kalan 60 adet için %53 yerlilik ve 16 adet için %72 yerlilik koşulu getirilmiştir. Ve üretim Tülomsaş’ta yapılacaktır.
Bu tür destekler yerli sermayenin önünü açacak, yan sanayinin oluşmasını sağlayacak, teknolojinin gelişmesine neden olacak, uluslararası platformlarda hakimiyeti artıracak, dış ticaret açığının kapanmasına büyük katkıda bulunacak, döviz çıkışı engellenecek, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yatırırım yapmasını ve istihdam artışını sağlayacaktır.
Ayrıca yerlilik oranının artırılması ile ilgili olarak offset kanununun çıkarılması önemlidir. Savunma Sanayinde, offset kanunu ile yerlilik oranı hızla çok yüksek seviyelere çekilmiştir. Offset kanunu çerçevesinde, belli oranda yapılacak teknoloji transferi, mühendislik ve teknoloji alt yapımızı da geliştirecektir.
Bu aşamada, yerlilik kavramı da yeniden gözden geçirilmelidir. Türkiye’yi bir montaj ülkesi olarak değerlendirmek isteyen yabancı firmalar engellenmeli ve gerçek yerli firmaların (tasarımını, yazılımını, üretimini kendi yapan, istihdam sağlayan) bu sektörden gereken payı almaları sağlanmalıdır.
Bunun yanı sıra, Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2018 yılı bütçesinde en yüksek artış oranı %49 ile demiryolu sektöründedir. 2023 yılına kadar yapılacak olan 40 Milyar dolarlık yatırımın, bahsettiğimiz bu yerli üretim koşulları ile büyük bir kısmının Türkiye’de kalması sağlanacaktır. İşte bu nedenle de yerli üretim çok önemlidir.
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yük ve yolcu taşımacılığında raylı sistemlerin önceliklendirilmesi ve bir devlet politikası olarak görülmesi ile birlikte atılan bu adımlar ve yatırımlar çok önemlidir. Türkiye, Asya ile Avrupa, Rusya ile Afrika Bölgesel yük taşımacılığının merkezindedir. Ayrıca, 2017 yılı sonlarında start alan Bakü-Tiflis- Kars Demiryolu hattı, Türkiye-Çin ve Avrupa arasında çok önemli bir koridor olan Demir İpek Yolu’nun önemli bir parçasıdır. Bu proje ile Çin’den yola çıkan yükün Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Hazar Denizi ile Bakü Alat Limanına, oradan Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması öngörülüyor. İlk etapta yıllık 1 Milyon yolcu ve 6,5 milyon yük taşınabilecek. Taşıma kapasitesi 2024 e kadar 3 milyon yolcu ve 17 milyon yüke çıkacaktır.
Bu projelerin hayata geçmesi ile beraber, güzergahtaki ülkeleri, hem ticari hem sosyal ve kültürel anlamda birbirine bağlayacaktır. Bölgeye de çok büyük ticari katkısı olacaktır, yılda 1 Milyar dolar kazandıracaktır Türkiye’ye.
Yukarıda paylaştığımız bu değerlendirmeler ile birlikte, yerlilik ile ilgili yapılan bu çalışmaların, desteklerin, raylı sistemlere yapılan bu yatırımların ve projelerin 2018 yılında da istikrarlı bir şekilde sekteye uğramadan sürdürülmesi çok önemlidir. Yerli üreticiler ile birlikte, bu sektörde kendi markasını yaratan, gelişen ve büyüyen bir Türkiye için çalışmalarımıza devam edeceğiz.