Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı geniş bir katılımla gerçekleşti. Toplantıda, Divan heyetinin teşkilinin ardından konuşmalara geçildi. Konuşmalarda raylı sistemlerin yerlileştirilmesi çalışmalarında ARUS’un katkıları öne çıktı.

Toplantıda sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdür Yardımcısı Murat Kavak, “Hükümetimiz milli ve yerlilik adımlarıyla fırsatı kaçırmamaya çalışıyor. Şartnamelerdeki yerli yüzde 60’lar seviyesinin ARUS’un katkılarıyla olduğunu ifade ediyoruz ve milli markalarımızı mutlaka üreteceğiz.” dedi.

Genel Kurul Divan Başkanı ve OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, ARUS’un kuruluş amacı ve ulaştığı nokta hakkında bilgiler verdi. Ülkemizdeki raylı sistemlerin yerlileştirilmesi düşüncesiyle başlayan süreci anlatan Aydın, “Uzunca bir süre önce ülkemizdeki raylı sistemlerinin yerlileştirilmesi düşüncesi üzerine başlayan, muhatap alınan, sözü dinlenen ARUS; kamu politikalarının oluşturulmasına katkı sağlayarak bir araya gelmenin sinerjisiyle olumlu sonuçlar aldı.” dedi.

2003’ten itibaren, demiryollarına yeniden yatırım yapılmaya başlandığını hatırlatan TCDD Genel Müdür Yardımcısı Murat Kavak, “2003 yılıyla birlikte demiryolları, milli dava olarak öncelik aldı.” dedi. Ülkenin her tarafında inşaatların devam ettiğine dikkat çeken Murat Kavak, bunun aynı zamanda fırsat ve tehdidi beraberinde getirdiğine işaret etti.

Büyük ölçüde yerli sanayiden tedarik sağladıklarını vurgulayan Kavak, “Bu yapıyı oluşturduğunuzda, ayakta tutmak gerekiyor. En az 200 tane hızlı tren setine, yüzlerce EMU ve DEMU’ya, bine yakın elektrikli ve dizel lokomotife ihtiyacımız var. Yaklaşık olarak 9 milyar Euro gibi bir rakam çıkıyor. Araçların 25 yıllık ömrü boyunca bir buçuk katı kadar bakım maliyeti var. Ülke olarak bir anlamda pazarız. Bu da yerli ve milli politikalarla iç piyasayı canlandırmak için fırsat. Bu tren kaçarsa bizden sonraki nesiller üzerine yük vereceğiz. ARUS bu fırsatı kaçırmamak için çaba sarf ediyor. Hükümetimiz milli ve yerlilikte stratejik adımlarıyla fırsatı kaçırmamaya çalışıyor. Şartnamelerdeki yüzde 60’lar ARUS’un katkılarıyla ifade ediyoruz. Yerliliği yakalayacağımıza inanıyorum. Biraz da milliğe ve kendi markalarımızı çıkarmaya dönük olarak yoğunlaşmamız gerekecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin bakış açısında önemi bir paradigma değişikliği olduğunu belirtti. İlk defa yüzde 51 yerlilik şartının bir şartnameye konulduğunu hatırlatan Nurettin Özdebir, “Bu, yerli ve milli sanayiye umut verirken, devlete de bu işlerin yerli sanayiyle yapılabileceğine dair güven verdi. Türkiye’nin üretim gücünü, özel sektör ve kamunun aklının birleşerek yapabileceğini yabancılar gördü. Bu bence kazanılmış en büyük zafer.” dedi. 

Sektörde firmaların güçlerinin birleştirmelerinin gerekliliğine işaret eden Özdebir, şu mesajları verdi: “Güçlerimizi birleştirmezsek, başkaları gelir bizi ezerler. Ahilik kültürümüzde paylaşmak ve dayanışmak var. Masanın üzerindekilerin hepsini toplamak değil; rekabeti destekleyecek şekilde bu işleri de birlikte yapmamız lazım. ARUS üyelerinin gerekli özeni göstereceklerine inanıyorum. Bizim demet haline gelmiş kibrit çöpü gibi olmamız lazım ki başarılı olabilelim. 

Eğer kendimize güvenirsek, bilim ve teknoloji ile sizlerin becerisini bir araya getirtirsek yapamayacağımız bir şey yok. ARUS’la başlayan bu yolculuğun yalnız raylı sistemlerde değil; diğer işlerde de başarılacağına inanıyorum.”

Toplantıda Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ile Denetim Kurulu Raporu okunarak ayrı ayrı ibra edildi. Ayrıca Küme Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş, yıllık faaliyetler hakkında bilgiler verdi.