Innoway Danışmanlık ve Dinamo Danışmanlık’tan Stratejik İş Birliği
Innoway Danışmanlık Kurucusu Süheyl Baybalı ve Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran...
Innoway Danışmanlık ve Dinamo Danışmanlık’tan Stratejik İş Birliği
Dinamo ve Innoway Danışmanlık, otomotiv ile makine üretim sektörlerine yönelik yurtiçi ve yurtdışı projelerin finansmanı ile M&A (Satın Alma ve Birleşmeler) işlemlerinin gerçekleştirilmesine yönelik stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. Innoway Danışmanlık Kurucusu Süheyl Baybalı ve Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran bu işbirliği hakkında bilgiler verdiler.
SUBCONTURKEY: Innoway ve Dinamo Danışmanlık’ı kısaca tanıyabilir miyiz?
Süheyl Baybalı: Innoway Danışmanlık, kurucularının 35 yılı geçen otomotiv sektörü tecrübe ve birikimlerinin aktarılması ve paylaşılması için kurulmuştur. Bu hedef ile Şubat 2020’de resmen faaliyete geçen Innoway Danışmanlık, değişmekte olan otomotiv eko-sistemini yakından takip ederek ABD, Avrupa, Çin ile Türkiye arasında teknoloji transferine ve ticari iş birliklerine destek olmaktadır.
Hareketlilik (mobility), akıllı şehirler (smart cities), bağlantılı-otonom-paylaşımlı ve elektrikli araçlar (CASE), dijital dönüşüm üzerinde çalışmalar yürütmektedir.
Mega şehirlerde giderek çoğalmakta olan hareketlilik (mobility), sera gazı (GHG) kökenli problemlere çözümlerin üretilmesi, yeni nesil hizmetler ve akıllı şehir uygulamaları için üniversiteler, araştırma kurumları, sanayii, kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından ortak projelerin (PPP) yapılmasını desteklemektedir.
Ayrıca, Türkiye ile Çin arasında teknoloji transferine özel önem vermekte ve ‘Tek Yol, Tek Kuşak’ (OBOR) Projesi kapsamında iş birliklerinin oluşmasını desteklemektedir.
Fatih Kuran: Dinamo Danışmanlık Ltd. Şti. 2006 yılında İstanbul’da kurulmuş ve 2016 yılında da aynı ortaklık yapısı ile Dinamo Consulting Inc. olarak Kanada’da da şirketleşmiştir. Proje ve yatırım finansmanı, kamu özel ortaklıkları (PPP), şirket satın alma ve birleşmeleri (M&A), nakit akışı ve şirket finansal yönetimi ile ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetleri vermektedir. Türkiye’de yerleşik bankaların ve leasing şirketlerinin hemen tamamı ile pek çok yerel ve çok uluslu şirketler hizmet verdiğimiz kurumlar arasında yer almaktadır.
Proje finansmanı ve M&A işlemleri ile ilgili hassasiyet ve stres testlerini de içeren finansal model ve kapsamlı finansal fizibilite raporlarını hazırlayıp, risk analiz ve yönetimini gerçekleştirmekteyiz.
Dinamo bugüne kadar Türkiye’nin yanı sıra Kanada, İtalya, Almanya, Portekiz, Litvanya, Romanya, Abu Dhabi, Dubai, Katar, Ürdün, Lübnan, Ukrayna, Sırbistan, Irak, Senegal, Mali, Pakistan, Özbekistan, ve Türkmenistan’daki projelerde danışmanlık hizmetleri vermiştir. Dinamo ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi’nde Coop modeli ile PPP ve Mega Projeler Programı düzenleyicisidir.
SUBCONTURKEY: Dinamo Danışmanlık ve Innoway Danışmanlık olarak stratejik iş birliği yapma kararı alma sebebiniz nedir?
Süheyl Baybalı: Türk Otomotiv Tedarik Sanayi gelişmeleri ve değişimi (CASE - Connected, Autonomous, Shared Mobility, Electrified - Bağlantılı, Otonom, Paylaşımlı, Elektrikli) dikkate alarak dönüşmek, ürün planlamasını, stratejilerini, teknoloji yol haritalarını gözden geçirerek bugün üretime devam ederken, gelecekteki teknolojilere, teknoloji geliştiren start-up’lara yurt içinde ve dışında yatırım yapmak zorundadır.
Geleneksel araç üretimi 2030 ve sonrasında devam edecektir. Ancak pazar önemli oranda daralacak, rekabet artacak, birleşmeler ve satın almalar da hızlanacaktır. Bu nedenle proje finasmanı ile birleşme ve satın almaların önümüzdeki dönemin önemli başlıklardan biri olacağını öngörüyoruz.
Fatih Kuran: Büyük hacimlere ulaşarak ölçek ekonomisinden faydalanıp maliyetleri düşürmek, Ar-Ge maliyetlerinden tasarruf etmek, teknoloji transferi sağlamak, satış ile dağıtım kanallarını daha verimli yönetebilmek ve yeni pazarlara açılmak amacı ile şirket satın alma ve birleşme işlemlerinde önümüzdeki yıllarda global düzeyde önemli bir artış gerçekleşmesini beklemekteyiz.
Innoway Danışmanlık ile yaptığımız anlaşma kapsamında; İstanbul ve Toronto’da ofisleri bulunan, proje finansmanı ve M&A (satın alma ve birleşme) işlemlerinde uzman Dinamo Danışmanlık’ın finansal piyasalardaki yetkinlikleri ile otomotiv ve makine üretim sektörlerinde uzmanlaşmış Innoway Danışmanlık’ın bu alanlardaki deneyimleri, birikimleri yatırım projelerinin en verimli şekilde gerçekleştirilmesi amacı ile yatırımcıların hizmetine sunulacak.
SUBCONTURKEY: Kriz döneminde işbirlikleri yapmanın avantajları nelerdir? Firmalara tavsiye eder misiniz?
Süheyl Baybalı: Kriz dönemleri, her zaman riskler ve fırsatlarla birlikte şirketlerin geleceklerini şekillendirmiştir. Yeni teknolojilere yönelen ve stratejisini bu yönde geliştiren kurumların işbirliği yaklaşımlarını değiştirerek farklı pazarlarda birlikte hareket etmeleri, pazarlarını geliştirmeleri ve pazarlama maliyetlerini düşürmeleri, yüksek araştırma ve geliştirme maliyetlerini işbirliği yapmakta olduğu kurumlarla birlikte karşılamaları özellikle otomotiv sektöründe sıkça görülmekte olan uygulamalardır. Bu dönemde işbirliğinin öne çıkarılması gereken bir dönem olarak görüyoruz.
Fatih Kuran: Otomotiv ve makine üretim sektörlerinde büyük bir teknolojik değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır ve sürecin en az önümüzdeki on yıla damgasını vuracağını rahatlıkla ifade edebiliriz. Değişimin sektörün büyük ya da küçük tüm oyuncularını etkisi altına alması kaçınılmazdır ve yeni duruma adapte olmak için işletmelerin büyük ölçekli yatırımlar yapma ihtiyacı söz konusu olacaktır. Yatırımların bir kısmı makine, ekipman, donanım şeklinde sabit yatırım ve kalan kısmınının da teknoloji transferi ile araştırma geliştirme yatırımları başta olmak üzere entellüktüel sermaye şeklinde olmasını beklemekteyiz. Bahsettiğimiz büyüklükte yatırımları özellikle küçük ve orta boy işletmelerin tek başlarına gerçekleştirmeleri ve yeni ekonomide rekabet güçlerini koruyabilmeleri çoğu işletme için mümkün olamayacaktır. Bu nedenle satın alma veya birleşme şeklinde işbirliği yapmanın bu sektörlerdeki oyuncular için bir an önce yola çıkılması gereken kaçınılmaz bir sonuç olduğunu düşünüyoruz.
SUBCONTURKEY: Otomotiv ve makine sektörleri 2020’yi nasıl geçirdi?
Süheyl Baybalı: Her iki sektörün Kasım sonu TIM verilerine göre; Makine sektöründe Ocak-Kasım döneminde ihracat toplamı 6,7 Milyar USD olarak gerçekleşmiş ve 2019’a göre % 5,4 lük bir düşüş yaşanmıştır.
Otomotiv Sektörüne baktığımız zaman, Ocak-Kasım döneminde ihracat toplamı 22,7 milyar USD olarak gerçekleşirken, 2019’a göre %18,9’luk bir düşüş yaşanmıştır. Otomotiv Ana Sanayi’nin ihracatı %21,9 azalırken, Otomotiv Tedarik Sanayi’nin ihracatı % 13,8 azalmıştır.
Otomotiv Ana Sanayi üretiminin %13 azaldığı ise OSD tarafından açıklanmıştır.
SUBCONTURKEY: Sektör firmalarına sağladığınız avantajlar nelerdir? Neden sizden hizmet almalılar?
Fatih Kuran: Kalıcı, sürdürülebilir başarıyı hedefleyen şirketler için değişim süreci başlamış durumdadır ve geleceğe yönelik stratejik planlamalamalarında sektörün geleceği ile ilgili öngörüleri mutlaka dikkate almaları gerekmektedir. Finansal yönetim de stratejik planlamanın en kritik aşamalarından biridir. Gerek satın alma ve birleşmeler olsun gerekse de proje finansmanı söz konusu olduğunda risk analizi ile yönetimi, finansal performansın doğru ölçülmesi ile iş modellerinin geliştirilmesi, nakit akışına uygun uzun vadeli ve düşük maliyetli borçlanabilme amaçlı doğru fon kaynaklarına erişim ve şirket değerlemesi gibi alanlarda uzman desteği alınmasında sayısız faydalar mevcut olacaktır. Dinamo Danışmanlık olarak finansal konulardaki uzmanlığımızı bu işbirliği ile sektörel dinamikleri de dikkate alacak şekilde kullanarak terzi dikim çözümler üreterek hizmet verdiğimiz şirketlere fark yaratmayı hedefliyoruz.
SUBCONTURKEY: İş birliğinizin kapsama alanı sadece Türkiye’deki şirketler mi? Yoksa yurtdışındaki şirketleri de kapsayacak mı?
Süheyl Baybalı: İşbirliğimiz yurt dışında yatırım yapacak Türk şirketlerini ve Türkiye’de yatırım yapacak yabancı ortaklı şirketleri içermektedir. Farklı ülkelerde sektörün beklentilerini dikkate alarak yatırım yapmak isteyen Türk şirketlerine, stratejileri doğrultusunda proje finansmanı ile satın alma ve birleşmeler yoluyla destek olmayı hedeflerken, Türkiye’de yatırım yapma kararı almış yabancı kurumlar için pazar ve işbirliği yapılacak doğru kurumların önerilmesi yolu ile hizmet verilmesi hedeflenmektedir. Bu hedef ile yurt dışında benzer çalışmalar yapmakta olan kurumlar ile de işbirliği çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Fatih Kuran: Türk yatırımcılar açısından satın alma ve birleşme işlemlerini yurt içi ve dışı olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Yurt içi işlemler iki Türk şirketin birleşmesi şeklinde olabileceği gibi yabancı şirketlerin de özellikle döviz kurlarındaki artış nedeni ile Türk Lirası bazında ucuzlayan varlıkları satın alma veya ortaklık kurma konularındaki iştahlarında artış beklemekteyiz. Türk otomotiv sektörünün uluslararası rekabete açık gelişmiş altyapısının ve düşük işcilik maliyetlerinin yabancı yatırımcılar açısından cazibesini arttırmasını da beklemekteyiz. Yanı sıra özellikle pandemi krizi nedeni ile uluslararası tedarik zincirinde yaşanan değişimlere paralel olarak Türk şirketlerin Avrupa ve Kuzey Amerika başta olmak üzere alıcı pazarlarına daha yakın olmak amacı ile yurtdışı yatırım projelerine ağırlık vermesini de bekliyoruz. Yatırımlar satın alma veya birleşme şeklinde olabileceği gibi sıfırdan yeni yatırım projeleri şekilnde de gerçekleşebilecektir.
SUBCONTURKEY: Türkiye’de şirket birleşme ve satın alma (M&A) konusundaki yaklaşımlar nasıl? Bu duruma şirketlerin bakış açısı nasıl?
Fatih Kuran: Türkiye’de geçtiğimiz 20 yılda özellikle kurumsal büyük şirketler nezdinde çok aktif olarak yaşanan M&A işlemleri büyük bir hızla OBİ ve hatta KOBİ düzeyindeki şirketleri de etkisi altına almış durumda. Başlangıçta özellikle patron düzeyinde bazı resistanslar olsa da şirketler global bazda rekabetçi olabilmek ve sürdürülebilir büyüme için bu trendin bir parçası olmaları gereğinin farkına varmış durumdalar.
SUBCONTURKEY: Özellikle kriz dönemlerinde şirketlere profesyonel finansal danışmanlık hizmeti almayı tavsiye ediyor musunuz?
Fatih Kuran: Özellikle nakit sıkışıklığı yaşayan şirketler için finansal danışmanlık almak için kriz dönemini beklemek şirket açısından yapılabilecekleri büyük ölçüde sınırlandırabiliyor. Genelde finansal danışmanlığa sıkıntı yaşayan şirketlerin ihtiyacı varmış ve finansal danışmanlar sadece ilave fon kaynağı yaratılmasına imkan sağlarmış gibi yanlış bir anlayış hakim durumda. Oysa iyi bir finansal danışmanlık şirketi ile çalışmanın karlı ve istikrarlı büyüme yakalamış şirketler için dahi sağlayabileceği sayısız fayda bulunmaktadır.
SUBCONTURKEY: Her iki sektör için de 2021 öngörüleriniz neler?
Süheyl Baybalı: Küresel Hafif Araç üretimi COVID-19 ile birlikte farklı bir boyuta geldi.
2020’deki toplam üretimin 77 milyon olması beklenirken, 2021 üretim rakamlarının Çin haricinde tüm pazarlarda 2019’un altında kalması bekleniyor.
2021’de, 2019 rakamlarını yakalayarak aşması beklenen Çin pazarı toplam pazar beklentisini 85 milyonun üzerine çekiyor.ü
Otomotiv Ana Sanayi, ağırlıklı olarak yabancı ortakları ile birlikte politikalarını oluşturmakta, üretilecek modellere karar vermekte ve üretilen araçları önemli oranda AB ülkelerine ihraç etmekte ve AB’deki son kullanıcı beklentilerini karşılamayı hedeflemektedir.
AB pazarları için öngörülen %15’lik büyümenin hem Otomotiv Ana Sanayi hem de Tedarik Sanayi kurumlarına olumlu etki etmesini beklemektedyiz.
Ancak, otomotiv sektöründe yaşanmakta olan yıkıcı değişim CASE ( Connected, Autonomous, Shared Mobility, Electrified - Bağlantılı, Otonom, Paylaşımlı, Elektrikli) sektörü derinden etkileyecektir.
2025’te AB araç parkının tamamının, Çin’de ise %90’ından fazlasının ‘Bağlantılı’ olması beklenirken, 2035’de ‘Elektrikli Araçların’ (xEV) araç parkı içinde AB’de %67’den, Çin’de ise %54’ten daha fazla olması beklenmektedir.
Benzer şekilde TIM verileri ile makine sektörünü incelediğimiz zaman 2020 ihracat rakamlarının Temmuz 2020 sonrasında 2019 seviyesini yakaladığını ve sene sonunda 7 milyar USD’yi geçeceğini öngörebiliriz.
2016-2018 arasında son 3 yıldır sırası ile %15, %20 ve %7 ihracat büyümesi yaşayan makine sektörü, toplam ihracat içindeki payını %3,7 lerden %4,5 ler seviyesine çıkarmıştır. Sanayi sektöründe AB’de yaşanması beklenen büyümenin 2021’de makine sektörü ihracat rakamlarına da yansımasını beklemeliyiz. Ancak dijital dönüşüm kapsamında IOT, AI, VR, AR ve yüksek otomasyon beklentilerinin giderek çoğalacağını öngörerek, makine sekötrünün de önemli değişimler yaşaması gerektiğini öngörmek hatalı olmaz.