2021 Demiryolu Yılı İlan Edildi
Türkiye’de 2021 Yılı Raylı Sistemler İçin Milat Olacak
AB komisyonu, Raylı Sistemler ile 2050 yılına kadar yük taşımacılığının 2 katına, yüksek hızlı demiryolu taşımacılığının üç katına çıkarılmasını ve sera gazı emisyonunu %90 azaltmayı hedefliyor.
Avrupa Komisyonu, 2021 yılını “Demiryolu Yılı” ilan etti ve böylece bu yıl sürdürülebilir ve güvenli bir ulaşım teknolojisi olan raylı sistemler ön plana çıktı.
Raylı sistemlerin ön plana çıkmasında dört kriter bulunuyor. Bunlar; konfor, zaman, fiyat ve her geçen gün artan insan ve yük sayısından dolayı sürdürülebilirlik. Bir yerden bir yere en hızlı, en rahat, ucuz ve çevreci bir şekilde ulaşmanın yolu toplu taşımadır. Toplu taşıma içinde Demiryolu taşımacılığı da ucuz, çevreci, güvenilir ve sürdürülebilir özelliği nedeniyle geçmişten günümüze gelişerek önemli bir seviyeye ulaşmıştır.
Bu yıl sürdürülebilir, akıllı ve güvenli bir ulaşım aracı olarak demiryolunun önemi, 2050 yılına kadar yeşil mutabakat ile sera gazı emisyonlarının sıfırlanarak yaşam kalitesinin artırılması tüm Avrupa toplumlarına ve işletmelerine anlatılacak. Trans-Avrupa Taşımacılık demiryolu ağı (TEN-T) tüm Avrupa’da yaygınlaştırılarak kullanılması teşvik edilecek, yolcu ve yük taşımacılığı artırılacak. Böylece tüm Avrupa’yı birleştiren sınırları olmayan güvenilir, ucuz, sera gazı emisyonu ve çevre kirliliği minimize edilmiş temiz enerjili demiryolu kullanımının ilk adımı atılarak AB’nin yeşil mutabakatına katkı sağlanacak.
AB Komisyonu, 2021 yılının demiryolu yılı ilan edilmesiyle birlikte bir web sitesi açarak tüm bilgilendirme yayınlarını ve etkinliklerini duyurmaya başladı. Burada işletmeler ve firmalar arası işbirlikleri, diğer ulaşım modlarıyla demiryolu için daha iyi bağlantılar sağlanması, yük ve yolcu taşımacılığının artırılması, ekonomik, sürdürülebilir, emisyonsuz ve gürültüsüz hareketlilik stratejileri vurgulanacak. AB komisyonu, yapacağı çalışmalarla 2050 yılına kadar yük taşımacılığının 2 katına, yüksek hızlı demiryolu ile yolcu taşımacılığının üç katına çıkarılmasını ve sera gazı emisyonunu %90 azaltmayı hedefliyor. Komisyon, bu hedeflere ulaşmak için temiz, dijital, ekonomik, yenilikçi bir strateji izleyerek yolcu demiryolu taşımacılığını artırmak için de bir eylem planı sunacak.
Türkiye’de 2021 Yılı Raylı Sistemler İçin Milat Olacak
Osmanlı Dönemi’nde 1856’dan 1923 yılına kadar 4.136 kilometrelik demiryolu ülkemize miras kaldı. Cumhuriyet döneminde Demiryolu yatırımlarına hız verilerek yaklaşık 3.000 km demiryolu inşa edildi. 1950 yılına kadar da toplam 3.764 kilometre demiryolu ağına ulaşıldı. Bu dönemde yolcu taşımacılığı % 42, yük taşımacılığı ise % 68 idi. 1950 yılından sonra hız kesen demir ağların ilerleyişi yarım asrı aşan uzun bir süre duraklama dönemine girdi. 1950’den 2003 yılına kadar ihmal edilen demiryolu ve kent içi raylı ulaşım sistemlerinde 2003 yılı demiryollarımızın yeniden canlanması için bir başlangıç oldu.
Bu yeni dönemde, 2023 hedefleri belirlendi ve ardından çelik raylarda büyük gelişmeler yaşandı. Demiryollarının ödeneği artırıldı, tozlu raflarda çürümeye terk edilen projeler tek tek raflardan indirilerek son 18 yılda demiryollarında Türkiye’yi geleceğe taşıyacak dev projeler hayata geçirildi ve çok büyük yatırımlar yapılmaya başladı. 2003 yılından günümüze kadar demir yollarına 169,2 milyar TL yatırım yapıldı ve yatırımlar 11.ci Kalkınma planında alınan kararlar ile yerli ve milli hedeflerimiz doğrultusunda artarak devam ediyor. Türkiye, 2009 yılında Ankara-Eskişehir hattının hizmete açılmasıyla YHT ile tanıştı ve dünyada 8, Avrupa’da ise 6. YHT teknolojisi kullanan ülke konumuna yükseldi. Böylece 1950 yılından sonra kaçırdığımız treni, Yüksek Hızlı Tren yatırımları ile yeniden yakaladık. Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demir ipek yolu Projesi tamamlanarak Avrupa ile Asya arasında yük taşıma seferlerine başlandı.
Halen Türkiye’nin toplam 12 bin 740 kilometre demiryolu ağı bulunuyor. Günümüzde 2023 yılı hedefleri doğrultusunda, 12 bin km’lik yüksek hızlı ve hızlı tren, 4.400 km yeni konvansiyonel tren hattı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. 2023 yılında hızlı tren hatları ile birlikte toplam 25.000 km, Kent içi raylı sistemlerde 1000 km, 2035 yılında ise toplamda 32.000 km demiryolunun tamamlanması, Demiryolu taşımacılık payının ise; yolcuda %10 ve yükte %15’e çıkarılması hedeflenmiştir.
2021 yılında demiryolu ağlarımız gerek şehir içi ve gerekse şehirlerarası yatırımlarla her geçen gün genişliyor, yerlilik oranı ve milli markalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Bugün itibarıyla Raylı sistemlerde 9 adet milli markamız oldu. İstanbul, Bursa, Kayseri, Samsun ve Kocaeli’nde milli markalarımız hizmet veriyor.
Bozankaya, bu yıl içinde 15 adetlik 32 m. uzunluğunda, 300 yolcu kapasitesine sahip %100 alçak tabanlı çift yönlü Antalya Belediyesinin tramvay projesini ve Gebze-Darıca hattı için 4 araçlı 7 set, toplamda 28 adet sürücüsüz Türkiye’nin ilk yerli ve milli sürücüsüz metro araç ihalesini kazandı.
Durmazlar firmamızın Eminönü – Alibeyköy hattı için ürettiği 30 adet Tramvay teslimatları devam ediyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilmiş olan 32 araçlık GAZİRAY Banliyö Hattı ve Hafif Raylı Ulaşım Projesi ihalesini TÜRASAŞ firmamız kazandı.
TÜRASAŞ, Sakarya’da 160 km/saat hıza sahip milli elektrikli hızlı tren setleri ve milli dizel elektrikli lokomotiflerin üretim ve test çalışmalarını bu yıl tamamlıyor. Yine TÜRASAŞ, Eskişehir’de HSL-700 Hibrit lokomotif ve 5MW gücünde E5000 tipi Anahat milli elektrikli lokomotiflerin seri üretimleri için çalışıyor. Mevcut lokomotiflerde kullanılmakta olan 2400 hp güce sahip TLM16V185 Tipi Ağır Dizel Motorunun Modernizasyonu ve 8 silindirli en az 1200 hp güce sahip Özgün Motor üretiminin ticarileştirilerek pazara sunulması ve 120 km/saat hıza ve TSI sertifikasına sahip H Boji Tasarımı ve İmalatı tamamlanmak üzere.
Çok yakında Ankara-Sivas, Antalya, Gaziantep, Gebze-Darıca hatlarında milli markalarımız hizmet vermeye başlayacak.
Bozankaya ve Durmazlar firmalarımız, Romanya ve Polonya’ya Tramvay ve Troleybüs ihraç ediyor.
Demiryolu hatlarımızda Aselsan tarafından geliştirilen milli sinyalizasyon sistemi kullanılmaya başlandı. Dolayısı ile 2021 yılını raylı sistemlerde millileşme için bir milat olarak görüyoruz.
Demiryollarımızı bugün Avrupa ve Asya ülkeleri ile kıyasladığımızda çok önemli mesafe aldığımızı söyleyebiliriz.
Bu çerçevede;
Yük potansiyeli bulunan lojistik merkezler, fabrika, sanayi, OSB ile Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi limanlarına iltisak hattı bağlantılarını artırarak kombine ve yük taşımacılığını, aynı zamanda Ankara-İstanbul, Ankara-Eskişehir, Ankara-İzmir, Ankara-Bursa, Ankara-Sivas, Ankara-Konya, Mersin-Adana-G.Antep, Eskişehir-Konya yüksek hızlı ve hızlı tren hatlarımızı tamamlayarak yolcu payını 11.ci Kalkınma planı hedeflerimiz doğrultusunda artırarak daha çok yararlanmamız gerekiyor.
Bu dönemde artan otomasyon ve dijitalleşme, günlük hayatımızın bir parçası olarak her geçen gün otonom sürüşü ve dolayısıyla tren istasyonuna kendi kendine giden otobüs servisleri gibi entegre taşımacılık hizmetlerini de beraberinde getirmeye başladı. Buna benzer bir sistem şu anda mükemmel bir şekilde koordine edilmiş, akıllı trafik yönetim sistemine sahip Singapur'da uygulanıyor. Tüm trafik ışıkları, kavşaklar ve trafik yolları bu sisteme dahil edilmiş durumda. Real-Time Data yani gerçek zamanlı verilerle, trafik akışı daha iyi kontrol edilerek trafik sıkışıklıkları ve uzun beklemeler ortadan kaldırılıyor. Otonom araçlar ise test yollarında deneme aşamasında. Ülkemizde ise Bozankaya firmamız sürücüsüz metro araçları, Aselsan firmamız ise sürücüsüz hatlar için kontrol sistemleri ve milli sinyalizasyon sistemi geliştiriyor. Yine Karsan firmamız sürücüsüz elektrikli otobüsünün seri üretimine başladı. Romanya ve ABD’den siparişler aldı. Bu kapsamda firmalarımızın yeni teknolojileri takip ederek yol haritalarını sürücüsüz sistemlere entegre olacak şekilde planlamaları çok önemli.
Avrupa’da Hidrojenle çalışan trenler yaygınlaşmaya başladı. Almanya, Aşağı Saksonya eyaletinde hidrojenle çalışan trenlerle yolcu taşımacılığı yapıyor. Yine İngiltere’de University of Birmingham’da Hidrojen yakıtlı trenler konusunda çalışmalar devam ediyor. Bu sistemde tanklarda bulunan hidrojen oksijen ile buluşunca elektriği oluşturuyor, üretilen temiz enerji bataryalarda depolanıyor. Çok kısa yakıt ikmali süresine sahip ikinci nesil hidrojen trenleri, seyahatin daha da çevre dostu olmasını sağlıyor. Geliştirilen bu sistemler sayesinde gelecekte demiryollarının daha da sürdürülebilir hale gelmesi sağlanacak.
Bizim de ülkemizde raylı sistemler ekosistemi olarak geleceğin teknolojisi olan hidromobilite konusunda çalışmaları biran önce başlatmamız gerekiyor. Ayrıca algoritmalar ve yapay zeka yardımı ile trenlerin kestirimci bakımları gerçekleştirilmeye başlandı. Böylece ufak yatırımlarla arızalar oluşmadan önleniyor ve trenler her zaman servise hazır olarak bekletiliyor. Bugün sürücüsüz raylı sistemler kapasite kullanımını artırarak yüzde yirmi daha fazla yolcu taşınmasına imkan verirken yine aynı oranda enerji tüketimini azaltarak tasarruf sağlıyor. 2021 yılında bahsettiğim tüm bu unsurlar taşımacılıkta dönüşümü ve toplu taşımaya geçişi hızlandıracak.
Türkiye’nin coğrafi avantajından en iyi şekilde faydalanılarak modlar arası ve çok modlu uygulamaların geliştirilmesi, demiryolu ve denizyolu taşıma paylarının artırılması; hızlı, esnek, emniyetli, güvenilir ve entegre bir ulaştırma sisteminin tesis edilmesiyle Anadolu’daki sanayi bölgelerinin limanlara ulaştırılması, lojistik maliyetlerin düşürülmesi, ticaretin kolaylaştırılması ve ülkemizin dünya ile rekabet gücünün artırılması ekonomimiz için önem arz ediyor.
Ayrıca Avrupa-Asya arasında kurulan Demir İpekyolu taşımacılığı, tüm bağlantıları ile Anadolu’daki sanayi bölgelerimiz, Karadeniz, Akdeniz ve Eğe denizi limanlarına açılan kapıları sayesinde Rusya, Avrupa ülkeleri, Orta Doğu, Asya ve Afrika ülkeleri arasında transit geçişlerin bir aktarma ve lojistik merkezi haline gelecek.
Geniş demiryolu ağı ve diğer ulaşım sistemleriyle entegre bir demiryolu taşımacılığı ülkemiz için verimliliği artırarak, CO2 salımını ve emisyonu azaltarak iklim değişikliğinin önlenmesine de katkı da bulunacaktır. Aynı zamanda ARUS öncülüğünde doğrudan ve dolaylı yüksek miktarda istihdam sağlayan Türk Demiryolu Endüstrisi de yerli ve milli marka üretimi ile ülkemizin bu sektörde ithalatını azaltıp ihracatını artırarak ülkemizin refahına katkı sağlamaya devam edecek.
Raylı sistemlerde alt yapı dahil 25 ülkeye 750 milyon dolarlık ihracat yapan raylı sistem sektörümüz bu yıl daha da canlanacak ve ihracatımız 1 milyar doları aşacaktır.
2021 Demiryolu yılı sektörümüz için çok önemli bir fırsat ve milat olacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ve Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle Raylı Sistemler sektöründe üyelerimizle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada var gücümüzle çalışarak ihracat yaptığımız ülke sayısını ve ihracatımızı artırmaya devam edeceğiz...
Dr. İlhami Pektaş