Alstom, Mobilite Pazarında Küresel Konumunu Daha da Güçlendirdi
Alstom Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya Başkanı Andrew DeLeone, Alstom’un gelişen mobilite pazarında küresel konumunu daha da güçlendirdiğini söyledi
Alstom, Mobilite Pazarında Küresel Konumunu Daha da Güçlendirdi
Alstom’un gelişen mobilite pazarında küresel konumunu daha da güçlendirdiğini söyleyen Alstom Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya Başkanı Andrew DeLeone, Bombardier ile birleşmenin sürdürülebilir ve akıllı mobilite çözümlerinde bir dünya lideri olan Alstom için yeni bir dönemin başladığını söyledi. Andrew DeLeone sorularımızı yanıtladı.
RailwayTurkey: Alstom'un Bombardier birleşmesi ile birlikte yeni Alstom hakkında bilgi verebilir misiniz?
Andrew DeLeone: Bu birleşme ile sürdürülebilir ve akıllı mobilite çözümlerinde bir dünya lideri olan Alstom için yeni bir dönemin başladığını düşünüyorum. Bu birleşme, gelişen mobilite pazarında küresel konumumuzu daha da güçlendirdi. Alstom, yaklaşık 15,7 milyar euroluk satış hacmi, 70 milyar euronun üzerinde iş yükü ve 75 bin çalışanı ile sektörde dünyanın en büyük ikinci aktörüdür.
Bombardier Transportation, Alstom'a büyüyen pazarlarda tamamlayıcı coğrafi varlığı ve endüstriyel ayak izini ve ek teknolojik platformları getirmiştir. 2021/22 dönemi birinci çeyrek için 6,4 milyar euroluk olağanüstü sipariş alımımız, 3,7 milyar euroluk net üç aylık satışımız ve 76,8 milyar euroluk iş yükümüzle, ortaklarımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürmeyi, onları mobilite ihtiyaçlarında yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerle desteklemeyi taahhüt ediyoruz.
RailwayTurkey: Bu birleşmenin hem şirkete hem de sektöre sağlayacağı katkılardan kısaca bahseder misiniz?
Andrew DeLeone: Alstom benzersiz bir ticari erişime sahip. Şu anda 70'ten fazla ülkede faaliyetlerimizi sürdürüyoruz ve tramvaylardan metrolara, monoraylara, banliyö ve bölgesel trenlerden bugün var olan en yüksek hızlı trenlere kadar tüm yolcu demiryolu araçlarını üretiyoruz. Servis hizmetlerinde küresel bir lideriz ve müşterilerimize hem Alstom hem de diğer markaların demiryolu araçları için daha geniş bir bakım ağını ve daha büyük önleyici bakım imkânlarını sunuyoruz. Buna ilave olarak, 150 bin araçlık bir filo ile Alstom, servis hizmetlerini daha da genişletmek için benzersiz kapasitesi ile dünya çapındaki en büyük kurulu üsse sahiptir.
Sinyalizasyon ürün grubumuz, gelir açısından dünya çapında ikinci sırada yer alarak, bizim için önemli bir değerdir. Sinyalizasyon sistemleri kapsamında tasarlanan Dijital ve Entegre sistemler müşterilerin mevcut altyapılarında kapasite ve verimliliği artırmalarına yardımcı olmaktadır.
Her şehrin farklı gereksinimlerine göre özelleştirilmiş anahtar teslim metro sistemleri inşa etme konusundaki engin deneyimimizden de özellikle gurur duyuyorum. Anahtar teslim projeler ile müşteriler, tüm işletim ve bakım hizmetlerini tek bir irtibat noktasından gerçekleştirilmektedir. Bugün, Panama’dan Mexico City'e Lozan'dan, Singapur'a ve Dubai'ye, hızlı ve uygun maliyetli teslimat için entegre metro çözümlerimizi uygulayan yaklaşık 19 projemiz tamamlanmıştır. Dünyada metro entegre çözümlerinde Alstom'un 1 numara olduğunu belirtmek gerekir.
Bir başka deyişle, Alstom müşterilerine her zamankinden daha yakındır ve en iyi, amaca uygun mobilite çözümlerini sunmak için dünya çapındaki mobilite bilgisinden istifade edebilmektedir.
RailwayTurkey: Ar-Ge'ye yönelik yeni yatırımlarınız ve çözümleriniz nelerdir?
Andrew DeLeone: Alstom, Ar-Ge kaynaklarını önemli ölçüde güçlendirmiştir ve demiryolu inovasyonundaki liderliğini genişletmeyi amaçlamaktadır. Yeni ölçek ve birleştirilen uzmanlık ile grubumuz, artık 9 bin 500'den fazla patente ve endüstride benzersiz bir ölçek ve yetenek havuzuna sahiptir. Alstom, akıllı, yeşil, kapsayıcı ve daha sağlıklı mobilitenin kilit alanlarında inovasyonu daha da ilerletmek için Ar-Ge yatırımları önemli ölçüde artırmayı hedeflemektedir. Ar-Ge yatırımlarının 2024 ve 2025'te yıllık satışların yaklaşık yüzde 3'ü, yani yılda tahmini 550 ila 600 milyon euro olması beklenmektedir.
Ağırlıkla yatırım yaptığımız bir diğer alan ise tüm dünyada kapasite inşa etmektir. Müşterilerimizin çoğu demiryolu sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak istiyor. Biz de onların vizyonlarını destekliyoruz. Müşterilerimizin yerel ihtiyaçlara bağlı olarak çeşitli alanlarda yerel bilgi birikimi, iş ve yeteneklerin oluşturulmasına yardımcı oluyoruz.
RailwayTurkey: Sürdürülebilir mobilite pazarındaki gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Andrew DeLeone: Küresel enerji tüketiminin neredeyse üçte biri ulaşım sektörü tarafından gerçekleşmekte olup her yıl artmaya devam ediyor. Tüm motorlu ulaşım sınıfları arasında en düşük emisyona sahip olan demiryolu, uçaklardan kilometre ve yolcu başına 10 kat daha az karbon salınımı yaymaktadır. Ulaşımın çevresel etkisini azaltmak acil bir ihtiyaç söz konusudur. Alstom, daha fazla karbondan arındırıcı mobilite taahhüdüne bağlı olarak, müşterileri ile birlikte çalışmaktadır. Örnek olarak hidrojen yakıt pilleriyle çalışan bölgesel trenler ile dizel trenlere etkin alternatifler sunuyoruz.
Alstom, 2018 yılında hidrojen yakıt pillerine ve bataryalara dayalı yeni bir bölgesel treni tanıtan dünya çapındaki ilk şirket olduğu için gurur duyuyoruz. Alstom, Helion Hydrogen Power firmasını devralması ve AREVA Energies Renouvelables'ın yüzde 100 bağlı ortaklığıyla yüksek güçte yakıt pillerinde uzmanlaşmıştır. Böylece Alstom hidrojen teknolojisindeki uzmanlığını tamamlanmıştır.
Diğer bir örneğimiz de çevre dostu, yüzde 95 geri dönüştürülebilir ve daha düşük enerji tüketimi sunan bir elektrikli fren sistemi ile donatılmış yüksek hızlı trenlerimizdir. Ayrıca pille çalışan seçeneklerimiz de bulunuyor. Platformların ötesinde verimliliğini arttırmak için işletmeleri optimize edecek ve karbon emisyon salınımını azaltacak çok çeşitli dijital çözümlerimiz bulunuyor.
RailwayTurkey: Türkiye'de düşündüğünüz yeni projeler var mı? Varsa neler, bahseder misiniz?
Andrew DeLeone: Hem şehir içi hem de ana hat müşterileri için küresel pazarı ve fırsatları çok yakından takip ediyoruz. Türkiye’de birçok şehirde yeni metro hatlarına büyük yatırımlar yapılmakta olup 2023 yılına kadar 5 bin 500 km'lik ilave hızlı ve yüksek hızlı demiryolu hatları inşa edilmesi hedeflenmektedir. Türkiye'de demiryolunu hızla dönüştürmeye yönelik büyük çalışmalarımız var. 1950'lerden bu yana Türk demiryolu sektörünün güvenilir bir ortağı olarak, son derece heyecanlıyız ve yenilikçi ve çevre dostu çözümler tasarlayarak ve sunarak ortaklarımızı sürdürülebilir ulaşım sistemlerine geçişlerinde desteklemeye kararlıyız. Türkiye bizim için önemli bir ülke ve ülkeye yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Daha önce de belirttiğim gibi, ister istihdam yaratma, isterse bilgi aktarımı yoluyla olsun, yerel ekonomileri destekleyen uzun vadeli ortaklıklara değer veriyoruz ve bunu Türkiye'de de yapmaya kararlıyız. Özellikle yerel Türk yetenekleri için fırsatlar yaratmak istiyoruz. Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya'yı (AMECA) kapsayan bölge çapındaki projelerimizin birçoğu, Türkiye merkezli ekiplerimiz tarafından yönetilip, bölgede sinyalizasyon ve sistem projeleri merkezi olarak faaliyet gösteren büyük bir varlığa sahibiz.