Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Projesine Uluslararası Mimarlık Ödülü
World Architecture Community (Dünya Mimarlar Topluluğu) 2006 yılından itibaren akademisyen, teorisyen, mimarlık yazarları, uluslararası çeşitli kurumlarda görev yapan mimarlar ve onur üyelerinden oluşan bir jürinin değerlendirmesiyle çağdaş mimari söylem hakkındaki var olan sorulara ilham veren olağanüstü projelere World Architecture Award (Dünya Mimarlık Ödülü) vermektedir. Bu ödüller Proje, Yapı ve Öğrenci dallarında olmak üzere üç farklı kategoride verilmektedir.
Tüm dünyadan yüzlerce mimardan oluşan Jürinin yaptığı değerlendirme ve oylama sonucunda Y. Mimar Şehir Plancısı Orhan Uludağ ve Prof. Dr. Mimar Zeynep Uludağ tarafından tasarlanan Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Garı projesi 2020 yılında Proje dalında World Architecture Award (Dünya Mimarlık Ödülü) ne layık görülmüştür. Ayrıca, topluluğa ait web sitesi üzerinde topluluğa üye tüm kullanıcılara yönelik olarak yapılan oylamalar sonucunda da tüm kullanıcılar tarafından seçilen beş projeden birisi olmuştur. Uludağ Mimarlık Müşavirlik bu proje ile 2018 yılında da Proje dalında Ulusal Çelik Yapı Ödülünü kazanmıştı.
Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Garının kent merkezinde tasarlanmış olması ekonomik, sosyal ve mekansal önemini bir kat daha arttırmaktadır. Eskişehir hızlı tren garı yakın çevresinde yer alan tarihi ve koruma altındaki çeşitli yapılarla çevrilidir. Tasarım bu bağlamda hem kentsel hafızanın hem de kentsel kamusal alanların sürekliliğini sağlamayı hedeflemiştir.
Kentsel süreklilikleri kopartmamak ve pekiştirmek adına yapı adeta bir kentsel platform gibi peronların üstünde tasarlanmıştır. Yapının programı gereği sahip olduğu mekansal ihtiyaçlar çağdaş teknolojilerle çözülmüş ve peronların üstünde uzanarak rayların ayırdığı iki kent parçasını bütünleştirmiştir. Yapı bu bağlamda kentliyi buluşturan bir köprü, bir durak hatta bir meydan olmaktadır. Yeni garla birlikte kentteki yaya akışı ve kamusal alanların sürekliliği sağlanmaktadır. Bu yaya bağlantısı garın yalnızca yakın çevresiyle değil kentin diğer önemli kamusal yapılarıyla da ilişkisini sağlamaktadır. Bu bağlamda mevcut doku ile garın bütünleşmesi sağlanmış ve tren garı başarılı bir kentsel ara yüz oluşturmuştur. Bu noktadan hareketle gar yalnızca insanların trenlere ulaşmak için kullandıkları bir geçiş alanı değil, aynı zamanda kentli için bir buluşma ve etkileşim noktası olacaktır.
Yolcu ihtiyaçları dikkate alınırken sosyal ve ticari mekanlarla desteklenen tren garında; yolcu holleri, bekleme alanları, özel yolcu salonları (lounge), VIP, CIP, idari ve teknik ofisler, mağazalar, banka, ve bankamatikler, ptt, revir, emanet, araç kiralama ve turizm büroları,
restoranlar, kafeler, yemek alanları (food court), çocuk oyun alanları, mescitler, yolcu ve personel ihtiyaçlarını karşılayacak servis mekanları bulunmaktadır. Yapı içerisinde yer alan sosyal ve ticari alanlarla birlikte mimari programı destekleyecek şekilde tren hatlarına paralel bir konumda otel ve ofis blokları tasarlanmıştır. Bu yapılar gar yapısıyla uyumlu bir mimari dile sahiptir ve kentsel peyzaj içerisinde estetik ve bütünsel bir mimari kompozisyon oluşturmaktadır.
Yıllık 14.675.000 yolcu kapasitesine sahip tren garının toplam inşaat alanı yaklaşık 23.000 m²’dir. Hatlar ve peronlar üzerinde tasarlanan ana yapı betonarme kolonlar üzerine yerleştirilen çelik bir platform ve üzerinde onu saran çelik bir kabukla örtülmüştür.
Uludağ Mimarlık Müşavirlik daha önce 2014 yılında da Konya Selçuklu Camisi projesi ile aynı ödülü kazanmıştı.