Ricardo Rail Şirketinin Faaliyet Alanları
Pelin Boyacıoğlu kendisi hakkında ve İngiltere merkezli Ricardo Rail Şirketinin çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Pelin Boyacıoğlu kendisi hakkında ve İngiltere merkezli Ricardo Rail Şirketinin çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
2008 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Harita ve İnşaat Mühendisliği (çift anadal) bölümlerinden mezun olduktan sonra kariyerime her iki bölümünde ortak konusu olan Ulaştırma alanında devam etme kararı aldım ve bu doğrultuda yüksek lisansımı Boğaziçi Üniversitesi’nde yaparken araştırma görevlisi olarak çalıştım. Bu deneyim bana ulaştırma planlaması, modellemesi, trafik mühendisliği ile Akıllı Ulaştırma Sistemlerini (AUS) tanımama yardımcı oldu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ulaştırma Bakanlığı için hazırlanan çeşitli projelerde yer almamı sağladı. Örnegin, Avrasya Tüneli ve Bayrampaşa Forum Alışveriş Merkezi gibi planlanan inşaat projeleri için gelecek trafik sayıları tahmin edilerek, etkileri mikro ve makro simülasyon yazılımları kullanılarak civarındaki yollarda gösterildi. Yüksek lisans tezim de AUS’un önemli konularından Kaza-Olay Yönetimi üzerine yapıldı. İstanbul’daki O1 otoyolu’nda tanınmış kaza-olay tespit algoritmalarının ve Şerit Kontrol Sistemlerinin performansları trafik mikro simülasyon programları kullanılarak test edildi. Çalıştığım bu projeler bana İstanbul gibi yoğun nüfusun olduğu şehirlerde trafiği azaltmanın yolunun toplu ulaşım hizmetlerinin iyileştirmesini olduğunu öğretmiştir.
Bu sebeple daha gelişmiş toplu ulaşım sistemleri inşa edebilmek amacıyla Marmaray Projesi’nde çalışmaya başladım. Hat güzergahı tasarımı ve inşaatı sorumluluğunun yanında ilgili malzemelerinin kalite yönetimlerinde de görev aldım. Ayrıca, TUV-SUD ile birlikte tüm mühendislik işlerinin güvenlik değerlendirmesinde yer aldım. Toplamda beş senede hem BC1 Tüp Geçit hem de CR3 Gebze Halkalı Banliyo Hatlarının iyileştirilmesi projelerinde çalıştım. Böylelikle, demiryollarında tasarımdan, inşaat, işletme ve bakıma kadar tüm aşamalarındaki zorlukları gözlemleme fırsatının yanında çok uluslu ve farklı disiplinler ile birlikte çalışmak bana hem mühendislik hem de yönetim yeteneklerimi geliştirmeme yardımcı olmuş ve 2013 yılında BC1 Tüp Geçiş’in işletmeye açılısında projeye katkılarımdan dolayı “En İyi Çalışan” ödülünü almamı sağlamıştır.
Demiryollarında bilgi birikimimi artırabilmek ve özellikle de hat bakımında yeni uygulamaları öğrenebilmek amacıyla doktora yapmak istedim ve İngiltere’de Huddersfield Üniversitesi Demiryolları Araştırma Enstitusü’nde tam burs imkanı kazandım. Doktora projemde Londra Metrosu’ndaki hatlarda oluşan yorulmalardan kaynaklı ray kırıkları ve aşınmaları inceledim. Artan yolculuk talepleriyle beraber, tren geçişlerinde fazlalaşma ve yüksek çekiş ve fren kuvvetlerinin meydana gelmesiyle ray hasarları sıklıkla yaşanmaktaydı. Bu oluşan problemleri çözmek icin düzenli olarak ultrasonik sistemler ile aşınmalar için MiniProf ray profili ölçümlerinin yanında ray kırık derinliğinin şiddetini anlayabilmek ve ilgili taşlama bakım planlaması yapabilmek amacıyla manyetik indüksiyon yöntemli sensör olan MRX-RSCM kullanılmaya başlanmıştı. Projede tüm bu farklı muayene verileri, tren araç dinamiği simülasyonları sonuçlarıyla detaylı olarak incelendi ve ray-tekerlek arayüzündeki hasara sebep veren kuvvetler tespit edildi. Bu çalışmalarımın sonucunda ray kusurlarını tahmin eden yeni bir modelin geliştirilmesiyle zamanla hem kırıklardaki hem de aşınmalardaki büyümeler gösterilmiş oldu. Bu model yardımıyla gelecekteki ray durumları tespit edilerek, daha verimli duruma bağlı hat bakım planlaması yapılabilmektedir. Ayrıca, geliştirdiğim bu model Amerika’da Federal Demiryolları İdaresi’ndeki (FRA) yarışmada kullanılmıştır.
Doktarayı tamamladıktan sonra da ray-tekerlek arayüzü optimizasyonu ile ilgili projelerde çalışmaya devam ettim. Örneğin, Nottingham tramvay hattındaki düşük kurp yarıçapları (R<20 m) ve yüksek eğimli bölgelerdeki kumlama uygulamaları sonucunda aşırı ray aşınmaları yaşanmakta ve buna karşıt olarak, Londra tramvay hattında ise tekerleklerde hızlı aşınmalar meydana gelmekteydi. Yine araç dinamiği simülasyonları kullanılarak etki eden sebepler incelendi ve çesitli çözüm önerilerinde bulunuldu. Nottingham’da daha sert rayların kullanılması tavsiye edilirken, Londra için hasarları azaltıcı yeni tekerlek tasarımı gerçekleştirdim. Avustralya’daki yeni Melbourne Metrosu için ray-tekerlek arayüzü gözetilerek hattın tasarlanması; örneğin, dever uygulamaları ve hat yağlama üniteleri yerlerinin ray öndülasyonu problemlerine karşı en optimize şekilde belirlendi.
Ocak 2020’de Otomotiv, Savunma, Çevre, Enerji ve Demiryolları sektörlerinde küresel danışmanlık faaliyeti gösteren Ricardo firmasında çalışmaya başladım. Ricardo Rail, demiryolu araçları, altyapı, hat işleri, sinyalizasyon, telekommünikasyon ve enerji verimliliğinden, güvenlik yönetimi ve işletmesel planlama alanlarına kadar farklı disiplinlerde projeler gerçekleştirmektedir. Bunların yanında, ilgili akreditasyonlarımızla gerekli Onaylanmış Kuruluş (NoBo), Atanmış Kuruluş (DeBo), Güvenlik Değerlendirme Kuruluşu (AsBo) ile Bağımsız Güvenlik Değerlendirmesi (ISA) sertifikasyonları da verebilmektedir.
Ana amacımız, demiryollarında 4C’i (Carbon-Karbon, Cost-Maliyet, Capacity-Kapasite, Customer-Müşteri) sağlamaktır.
Carbon-Karbon; örneğin benim de şuan çalıştığım Hybridflex projesinde mevcuttaki dizel trenlerin hibrit araçlarına dönüştürülmesiyle frenlemede kaybolan enerjilerin tren üzerindeki bataryalara aktarılıp elektrifikasyon olmayan kentsel alanlardan geçişte karbon ve gürültü seviyelerinin azaltılması amaçlanmaktadır. İlgili başka bir projede ise, İngiltere’de hat yanına monte edilen güneş panelleri yardımıyla hatta sıfır karbonlu elektrik enerjisi kullanılması hedeflenmektedir.
Cost-Maliyet ve Capasity-Kapasite; Hat ve Hasar Yönetimi yazılımlarımız kullanılarak gelecekteki hat geometrisi ve ray kusurları tahmin edilerek bakımda planlama, karar verebilme, önceliklendirme ve çalışan organizasyonu adımlarında otomasyon sağlanmaktadır. Bu hem bakımdaki sürenin kısaltılmasına, maliyetlerin düşürülmesine ve işletme için daha fazla zaman ayrılmasına yardımcı olmaktadır. Yukarıdaki ray-tekerlek arayüzü çalışmalarına benzer şekilde, İrlanda Dublin ağında ve Yeni Zelanda’da hat ile ilgili oluşan sorunları incelemeye devam ediyorum.
Customer-Müşteri; yolcuların haricinde işletme ve bakımdaki çalışanlar için araçlar, istasyon ve kontrol merkezlerinin insani faktörler dikkate alınarak kullanıcı merkezli tasarımların gerçekleştirilmesi, fiziksel, zihinsel, çevresel ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasıyla insan kaynaklı sınırlandırmalar gözetilip buna bağlı hatalar azaltılmakta ve verim ile güvenirlilik arttırılmaktadır.