Ülkemizde Demiryollarında Yolcu ve Yük Taşımacılığı
Dr. İlhami Pektaş ve Yalgın Kahraman: Ülkemizde Demiryollarında Yolcu ve Yük Taşımacılığı
Ülkemizde Demiryollarında Yolcu ve Yük Taşımacılığı
Dr. İlhami Pektaş ve Yalgın Kahraman
ARUS Kümelenmesi
Demiryollarında büyük yüklerin taşıması ilk olarak 1738 yılında İngiltere'de, Cumberland'daki bir maden ocağında yapılmıştır. Buhar makinelerinin ortaya çıkması ile başlayan sanayi devrimi, demiryollarında büyük gelişmelere neden olmuş ve demiryolları, etkisini halen günümüze kadar sürdüren insan ve yük taşımacılığında en güvenilir, ekonomik, yenilikçi ve çevre dostu bir taşıma sistemi olmuştur.
Ülkemizde demiryollarının gelişmesi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan devralınan ve yabancı şirketlerin imtiyazında bulunan demiryolunun 4.559 kilometrelik kısmının Kurtuluş Savaşı’ndan sonra devletleştirilmesi ile başlamıştır.
1932 yılında Birinci Beş Yıllık Sanayi Planında ve özellikle 1936 yılında hazırlanan 2.Beş Yıllık Sanayileşme Planında, Türkiye gerek yolcu ulaşımı sorununu çözmek ve gerekse demir-çelik, kömür ve makina gibi temel sanayi girdilerinin hacimli ve yoğun yüklerini demiryolları ile en ucuz maliyet ile taşımak amacıyla bilinçli bir demiryolu politikası izlemiştir.
İzlenen politikalar sonucunda 1923 yılı ile 1940 yılları arasında daha önce 4.559 kilometre olan demiryolu hattımız 8.637 kilometreye ulaşmıştır.
1940-1950 yılları arasında demiryolları durgunluk dönemine girmiş, 1950’li yıllardan sonra ise demiryolu yapımı neredeyse durma noktasına gelmiştir.
Özellikle ABD’nin Marshall yardımları ve politika önerileri ile ulaşım sistemlerinin planlanmasında ve öncelikli tercihin belirlenmesinde ulusal çıkarlarımızla örtüşmeyen, tümüyle karayolu ağırlıklı ve tamamen ithalata dayalı bir ulaşım politikası izlenmiş ve karayolu ulaştırma sistemine daha çok önem verilmiştir. Bu gelişmeler sonucu ülkemizde demiryolları, taşımacılık sektöründe değerini yıllar içinde kaybetmiştir.
Türkiye’de 1950 yılına kadar yolcu ve yük taşımalarında ağırlıklı olarak demiryolu ve denizyoluna önem verilmiştir. Bu dönem sonunda yolcu taşımalarının %50,3’ü karayolu, %42,2’si demiryolu, %7,5’i denizyolu ve %0,4’sı havayolu ile yük taşımalarının %68,2’si demiryolu, %25’i karayolu, %6.8’i de denizyolu ile yapılmıştır.
Son yıllarda ise demiryolları sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin en önemli halkalarından biri olarak görülmüş ve 1951’den 2003 yılı sonuna kadar ihmal edilen demiryolu yatırımlarını canlandırmak için yoğun çaba sarf edilmiştir.
2001 yılında 10.940 km olan demiryolu uzunluğu, 2020 yılında %17 artış ile 12.803 km uzunluğuna ulaşmıştır. 2003 yılından itibaren ulaştırma sistemi içerisinde demiryolu yatırımlarına öncelik verilmesi sonucu, 2003-2020 ağustos döneminde 1.844 km yeni demiryolu yapılmıştır. 2009 yılında 387 kilometre olan yüksek hızlı tren hattımız 2019 yılında 1.213 Kilometre olmuştur. Ülkemiz demiryolu sistemi içerisinde 4.615 km’si konvansiyonel ve 1.213 km’si YHT hattında olmak üzere toplam 5.828 km elektrikli hat mevcuttur. 2020 yılı itibariyle 12.803 km’lik demiryolu hattının %46’sı elektrikli hale gelmiştir. 2002 yılında toplam hatların %22,8’i sinyalli hat olarak görünürken, 2020 yılında bu oran %53 seviyesine yükselmiştir. Mevcut stratejiler devam ederse 2023 yılında toplam demiryolu hat uzunluğunun 17.527 kilometreye, 2035 yılında 23.627 kilometreye ulaşması, 2023 yılında yük taşımacılığında demiryolunun payı %5,15’ten %10’a, yolcu taşımacılığında ise %1.3’den %4’e çıkması hedeflenmiştir.
Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkındaki Kanun” çalışmaları 2016 yılında tamamlanmış ve 01 Ocak 2017 tarihi itibariyle, TCDD yeniden yapılanmıştır. Mevcut yapılanma Demiryolu Altyapı İşletmeciliğini devralırken, yeni kurulan TCDD Taşımacılık A.Ş. ise Demiryolu Tren İşletmecisi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca kanun kapsamında özel sektörün de yük ve yolcu taşımacılığı yapmasının önü açılmıştır.
Yeni yollar ve iltisak hatlarının yapılması, mevcut yolların yenilenmesi ve özellikle 2004 yılında blok tren işletmeciliğine geçilmesi sonucu yük taşıması ve müşteri memnuniyeti de önemli ölçüde artırılmıştır. 2003 yılında 15,9 milyon ton yük taşınırken, 2020 yılında 29,9 milyon ton yük taşınmıştır.
Serbestleşme kanunu ile özel sektörün demiryolu sektörüne katılımı artmış böylece TCDD hatlarında 2020 itibari ile taşımada kullanılan/işletilen özel sektöre ait vagon sayısı 3.740 adet’e yükselmiştir. TCDD yük vagonlarının toplam sayısı ise 2020 yılı itibarıyla 16.951 adettir.
1977 ve 2019 yılları arasında ülkemizde demiryolu hat uzunluğu, yük ve yolcu taşımasına ait bilgiler aşağıda verilmiştir. Görüleceği gibi 2003 yılında 15.9 milyon ton olan demiryolu yük taşıması, 2019 yılında 17,6 milyon ton artarak 33,5 milyon ton’a yükselmiştir. 16 yıl öncesine göre yük taşıma miktarında yüzde 110 artış sağlanmıştır.
2018 yılında da yük taşımacılığının 30 milyon ton hedefine ulaştığı görülmektedir. 2020 ağustos ayı verilerinde taşınan 21 milyon yon yük, yıl sonunda pandemi etkilerine rağmen 29,9 milyon yük ile planlanan hedefin üstünde tamamlanmıştır.
Demiryollarının ve son yıllarda hayata geçirilen büyük projelerin bir diğer önemi Covid-19 gibi ticaretin durağan sürece girdiği bu dönemde çok iyi anlaşılmıştır. Türkiye’nin tüm tedbirleri alarak ve insan temassız olarak demiryolu üzerinden bölge ticaretinin sürdürülmesi için aktif kullandığı demir yolunda, Covid-19 pandemisine rağmen önemli miktarda yük taşınmıştır.
Hayata geçen projelerin tamamlanması ve planlanan 25 lojistik merkezinin 11 adet’inin işletmeye alınması ile uluslararası yük taşımacılığında Blok Tren işletmeciliğine geçilmiş, Dış ticaret hacmini geliştirmek ve ulaştırma sektörü içinde demiryolu taşıma payını artırmak amacıyla farklı ülkelerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde Avrupa Ülkelerine, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine ve Ortadoğu Ülkelerine uluslararası blok yük tren işletmeciliğine başlatılmıştır.
Ülkemizden Avrupa yönüne; Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Polonya, Avusturya, Slovakya, Çekya, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Almanya’ya, BTK (Bakü-Tiflis-Kars) Hattı üzerinden; Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’a, Yine BTK Hattı üzerinden Rusya ve Çin’e blok yük trenleri işletilmektedir. Ayrıca Van/Kapıköy sınır garımız üzerinden İran ve İran ötesi ülkelere de blok yük trenleri işletilmekte olup Pakistan ve Afganistan’a tren işletilmesi yönünde de çalışmalar devam etmektedir.
Salgın döneminde karayolunda yaşanan kısıtlamalar özellikle demiryolu ile TIR kasası taşımacılığını ön plana çıkartmıştır. Ülkemiz ile Avrupa arasında yapılan TIR kasası mevcut tren sefer sayıları artırılmış ve yeni tren seferleri hizmete konulmuştur. Çerkezköy ve Çatalca’dan her gün karşılıklı işletilen TIR kasası trenleri, 2021 yılında Marmaray Tüp Tünel geçişi ile İzmit/Köseköy’den de işletilmeye başlanmıştır.
Son 5 yılda tamamlanan projeler ile demiryollarında yük taşımacılığı artmış ve yapılan yatırımların sonuçları birer birer alınmaya başlamıştır. 2019 yılında taşınan 33 milyon ton yükün, 10 milyon tonu sahibine ait özel vagonlarla taşınmıştır. Serbestleşme kanunu ile beraber özel sektör vagonlarının demiryolu taşımacılığına %34 oranında katkı sağladığı görülmektedir.
2019 yılında 2.5 milyon ton uluslararası yük taşınarak 2002 yılına göre uluslararası yük taşıma miktarında %350 artış sağlanmıştır. Diğer taşıma modları arasında yer alan konteyner taşımacılığında ise 2003 yılında 658 bin ton/yıl olan demiryoluyla yapılan konteyner taşımacılığı 2019 yılında yaklaşık 22,6 kat artarak 14,9 milyon ton/yıla çıkmıştır.
Demiryolu alt-üst yapısında başlatılan projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte 2023 yılında toplam yük taşımacılığı payında %10 seviyesine ve 2035 yılında ise %20 seviyesine çıkartılması hedeflenmiştir.
Ekonomik ve çevre dostu olması nedeniyle yıllar içinde daha çok talep görmesi planlanan demiryollarında yük taşımacılığı ve uluslararası blok tren işletmeciliğinin ülkemizin dış ticaret hacmini daha da geliştirmesi ve ciddi anlamda ekonomik kazanç sağlaması beklenmektedir.