ATM Isı Transfer Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Besim T. Oktayer:Dövizi Ülkemize İhracatçı Getirmeli!
ATM Isı Transfer Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Besim T. Oktayer ile yaşanan ekonomik durum, üretim, ihracat ve çözüm önerilerini konuştuk.
ATM Isı Transfer Sanayi ve Ticaret A.Åž. Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Besim T. Oktayer:
Dövizi Ülkemize Ä°hracatçı Getirmeli!
ATM Isı Transfer Sanayi ve Ticaret A.Åž. Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Besim T. Oktayer ile yaÅŸanan ekonomik durum, üretim, ihracat ve çözüm önerilerini konuÅŸtuk. Besim T. Oktayer yaÅŸanan sorunları 3 önemli baÅŸlık altında çözümleriyle birlikte aktardı.
Ä°hracatçının Desteklenmesi Lazım!
Ä°hracat odaklı bir sanayici olarak son ekonomik karalardan çok olumsuz etkilenmekteyiz. Türk lirasının yabancı paralar karşısında deÄŸerinin enflasyon oranında deÄŸiÅŸmemesi sebebiyle döviz bazında maliyetlerimiz artmakta fakat bu artışı fiyatlarımıza yansıtamamaktayız. Her gün yanlıştan dönülür ümidi ile bu zarara katlanmaktayız, fakat yaÅŸadığımız sıkıntı dayanılmaz seviyededir.
Ekonominin düze çıkması için ülkemize döviz gelmesi ve enflasyonun körüklenmemesi adına döviz kurunun düÅŸük tutulması gerekir diye bir görüÅŸ ile yıkıcı sonuçları düÅŸünmeden ‘Carry Trade’ adı verilen bir ekonomi politikasından medet umulmaktadır. Kurları düÅŸük tutup, getirilen dövize yüksek faiz vererek döviz girdisi saÄŸlanmaya çalışılmaktadır. Bu uygulama sürdürülebilir deÄŸildir.
Carry Trade yerine, döviz giriÅŸi saÄŸlayacak ve ülkemize zarar deÄŸil hatta fayda getirecek farklı metotlar mevcuttur.
ÖrneÄŸin, 1980’lerde yaÅŸadığımıza benzer krizi Sayın Turgut Özal 24 Ocak kararları ile döviz giriÅŸini ihracatçılar aracılığı ile saÄŸlayarak çözmüÅŸtür. Ä°hracat yolu ile gelen dövize ‘Vergi Ä°adesi’ adı altında %30’a kadar yüksek kurdan ödeme yapmıştır. Bu yöntem ile Türkiye bir anda ihracatta patlama yaÅŸamış, dövize olan ihtiyaç karşılanmış, fabrikalar kurulmuÅŸ, yatırımlar yapılmış ve vergi iadeleri de zaman içinde kaldırılmıştır.
Ben bunları söylediÄŸimde bana o dönem hayali ihracat yapıldı deniliyor. Hayali ihracat ne demek; ihracat yapmamasına raÄŸmen yüksek kurdan para alınmasıdır. Bugün herkes bunu yapıyor. Bugün her ÅŸey hayali. Hayali ihracat hırsızlıktır ama bugün resmi bir metot haline dönüÅŸtü. Hayali ihracat 1980’li yıllarda yapıldı evet ama 2020’lerde teknik anlamda yapılması çok daha zor. Elektronik gümrüklerle, elektronik muhasebeyle, elektronik KDV’lerle bugün hayali ihracat kolay yapılamaz ama günümüzde hayali iÅŸlemler resmileÅŸtirilmiÅŸ durumda. Mr. X-John yurtdışından dövizini getiriyor yüksek kurdan parayı bozdurup, yüksek TL faizine yatırıyor ve 3 ay sonra da parasını katlayarak tekrar dövize çevirip götürüyor. Halbuki bu döviz sanayici aracılığıyla gelirse sanayicisi kar ederse sonuçta vergisini de verecek. Böylelikle istihdamın önü açılacak sanayinin büyümesi saÄŸlanacak. Bugün ki ekonomik politika sanayiyi küçültmek üzerine kurulu. Bu kabul edilir bir durum deÄŸil. Türkiye’nin hizmet fiyatlarının, ürün fiyatlarının muhakkak dünyanın 17. sırasına yakışan bir seviyeye inmesi gerekiyor. Ä°sviçre’den, Almanya’dan daha pahalı bir ülke olamayız. Bu matematik hatası BaÄŸdat’tan dönmeli.
Neden döviz ihracatla gelsin, bunun etkisi ne olacak halka anlatmak gerekiyor. Çin benzer bir yöntemi uzun zamandır uygulamaktadır. Çin Hükümeti sanayileÅŸme politikası paralelinde ihracat yapan firmalara daha yüksek kurdan ödeme yapmaktadır.
Ä°thalatta düÅŸük kur uygulanır, iç maliyetler düÅŸük olur, ihracatta yüksek kur uygulanır, ihracatçı rekabet gücünü bulur. Rekabet gücünü bulan ihracatçı iç piyasada düÅŸük fiyatlarla rekabet eder ve iç piyasada canlanır. Çözüm bu kadar basit.
Yüksek enflasyon ve düÅŸük kur sarmalının devam etmesi sonucu bizi bekleyen bir diÄŸer büyük risk de yılbaşında asgari ücretin döviz bazında aşırı derecede yükselecek olmasıdır. 2010 ile 2023 arası ortalama asgari ücret 500 dolar olduÄŸu ülkemizde, 2025 yılında asgari ücret 1.000 doları fazlası ile geçecek ve bu durum tüm ücret ve maliyetlere de yansıyacaktır.
Katma DeÄŸersiz Sektörlerin Önünün Kapatılması, Katma DeÄŸerli Ürün Üreten Sektörlerin Önünün Açılması Lazım!
Türkiye’nin sorunları sadece döviz kuru politikası da deÄŸildir. Türkiye’de eleman bulamama sorunu da yaÅŸanmaktadır. Hizmet sektörü adı altında güvenlik sektörü diye bir ÅŸeyler yaratıldı. Bugün küçük bir iÅŸletmenin kapısında bile bir ya da iki güvenlik görevlisi bulunuyor. Nerede bizim polis gücümüz, nerede sokakta güvenliÄŸimiz. Avrupa’da benzer iÅŸletmelerin hiçbirinde güvenlik çalışanı yok. Devletteki müsriflikten bahsetmiyorum. Gidin bir AVM’ye 4 kapısında 4’er tane güvenlik duruyor. Bugün güvenlik sektöründe çalışan nüfus birkaç milyonu buldu. Katma deÄŸer üretmeyen bir sektör nasıl bu kadar destekleniyor anlamıyorum. Bizim polisimiz varsa bekçimiz varsa her kapının önünde 4 kiÅŸinin durması gerekmiyor. Katma deÄŸer üretmeyen sektörlerin desteklenmesi yerine katma deÄŸer üreten sektörler desteklenmelidir.
EÄŸitimli Ä°nsan YetiÅŸtirmemiz Gerekiyor!
Türkiye’de hep konuÅŸulan çarpıcı bir konu da katma deÄŸeri yüksek ürün üretilmesi ve ihraç edilmesi. Katma deÄŸeri yüksek ürünün ihraç edilebilmesi için Türkiye’nin en az 10 üniversitesinin dünyanın ilk 100 üniversitesinin içerisinde olması gerekir. EÄŸitim olmadan Türkiye’nin katma deÄŸerli ürün üretmesi mümkün deÄŸil. Bu tabi ki en az 20-30 yıllık bir süreç. O zaman bugün elimizdekini en iyi ÅŸekilde yapabilmemiz lazım. Otomasyon lazım, otomasyon için kar lazım. Karın da yatırıma dönüÅŸebilmesi gerekiyor. Dünya seviyesinde eÄŸitimli insanlar yetiÅŸtirebilirsek daha çok katma deÄŸerli ürün de üretebiliriz.
Son olarak çözümü özetleyecek olursam; DeÄŸerli Türk Lirası ve Carry Trade politikasından vazgeçilmeli, asgari ücret 500 dolar seviyesine çekilmeli, Merkez Bankası ihracatçıya dövizi daha yüksek bir kurdan satarak dövizin ihracat ile ülkemize girmesi saÄŸlanmalı, ihracat artmalı ve bu yöntem ile cari açık dengelenmeli, sanayileÅŸmenin önü açılmalıdır.